Bizim kuşağımız günlük tutma, hatırat yazma gibi bir kültürden biraz uzak yetişti. Önce TÜBİTAK ve arkasından sekiz yıllık rektörlük dönemim ile ilgili yaşadıklarımı yazmayı, yapılanları tarihe not düşmeyi istemiştim. Sahiden de yapılanları çok çabuk unutan bir toplum haline gelmiştik. Konuyu değerli arkadaşlarımla konuştuktan ve tavsiyelerini aldıktan sonra, işi doğduğum ve çocukluğumun geçtiği köye kadar uzattık.
Aslında öncelikle bu yaşanmışlıkları kendim ve yakın çevrem için yazdı ...